Windows 10, on yılı aşkın kullanım sonrası resmi desteğini 14 Ekim 2025’te sonlandırdı. Ancak bu, çoğu kullanıcı ve kurumun sistemi kapatıp geçiş yaptığı anlamına gelmedi. Aksine, küresel ölçekte hâlâ yüz milyonlarca bilgisayar “Windows 10 bağımlılığı” içinde — kısacası, bir “Windows Krizi” kapıda. Çoğu cihaz ya hâlâ güncel yükseltme alıyor ya da güvenlik güncellemelerinden yoksun şekilde çalışmaya devam ediyor. Peki bu devasa kullanıcı kitlesi ne kadar büyük? Riskler neler? Ve bu durumun arka planında ne yatıyor?
Windows 10’un Yaygınlığı ve 1 Milyar Cihaz Gerçeği
Dünya genelinde masaüstü işletim sistemi pazarının büyük kısmını hâlâ Windows domine ediyor; 2025 itibarıyla Windows’un masaüstü pazar payı %70’in üzerinde. Bu bağlamda, birçok analiz “Windows 10 desteği sona erdi ama cihazların çoğu hâlâ aktif” diyor. Örneğin, bir raporda bazı tahminler hâlâ 850–900 milyon Windows 10 kullanıcısı olduğu yönünde.
Daha yakın ve güvenilir veriler de benzer tabloyu çiziyor: Kaspersky’nin 2025 raporuna göre genel kullanıcıların %53’ü hâlâ Windows 10 kullanıyor; kurumsal bilgisayarlarda bu oran %59–60 civarında. Bu da demek oluyor ki; milyonlarca bireysel kullanıcı ve şirket, “destek sonu” ilanına rağmen sistemi kullanmaya devam ediyor — dolayısıyla bu cihazlar güvenlik güncellemelerinden mahrum.
Bazı teknoloji medya organları bu tabloyu “neredeyse 1 milyar PC hâlâ Windows 10’da” şeklinde yorumladı. Bu rakam, yeni yükseltme yapan kişilerin azlığı ya da cihaz uyumluluğunun yetersizliği nedeniyle her geçen gün gerçeğe daha yakın görünüyor.
Destek Sonu Ne Getiriyor? Riskler ve Seçenekler
14 Ekim 2025 itibarıyla Windows 10, artık resmi güvenlik güncelleştirmesi almıyor. Bu durumda, sistemler yeni keşfedilen virüs, zararlı yazılım veya sıfıncı gün (zero-day) açıklarına karşı savunmasız kalıyor. Özellikle şirketlerde ve kurumsal ağlarda bu durum ciddi veri sızıntıları veya siber saldırı risklerini arttırıyor.
ESU – Geçici Çözüm, Kalıcı Değil
Genişletilmiş Güvenlik Güncelleştirmeleri (ESU) programı, Windows 10 kullanıcılarına 13 Ekim 2026’ya kadar kritik güncellemeler sunuyor. Ancak bu, yalnızca geçici bir süre. ESU teknik destek ya da yeni özellik sunmuyor. Ayrıca ücretli: Bazı kullanıcılar ücretsiz erişim kriterlerini karşılayabilir, ancak uzun vadede bu bir mali yük.

Yazılım Uyumluluğu ve Performans Sorunları
Güncel yazılımlar genellikle yeni işletim sistemlerine göre optimize ediliyor. Eski Windows sürümlerini kullanan cihazlarda performans yavaşlayabilir, modern uygulamaların bazıları çalışmayabilir. Bu, hem bireysel kullanıcıları hem de profesyonel iş akışlarını etkileyebilir.
Windows 10 Bağımlılığı”nin Arkasındaki Sebepler
Windows 11, birçok eski cihazla uyumlu değil; örneğin TPM 2.0, Secure Boot gibi donanım gereksinimleri nedeniyle yükseltme yapılamıyor. Bu yüzden eski bilgisayarları olanlar yoksun bırakılıyor.
Maliyet ve E-Atık Endişesi
Yeni bir bilgisayar almak ya da mevcutı yükseltmek maliyetli olabiliyor. Bu da birçok kullanıcıyı Windows 10’da kalmaya itiyor. Ancak bu durum, eski cihazların kullanım ömrünü uzatırken bir yandan da teknik olarak “desteksiz cihazlar” oluşturuyor — bu da hem güvenlik hem de çevresel (e-atık) sorunlara zemin hazırlıyor.
Alışkanlık ve Kurumsal Bağlılık
Birçok kullanıcı ve şirket, Windows 10 ile alışmış durumda. Yeni sisteme geçiş ek eğitim, uyum süreci veya altyapı değişimi gerektirebilir — bu da geçişi yavaşlatıyor. Kurumsal BT politikaları, deneme süreçleri ve risk değerlendirmeleri nedeniyle birçok işletme Windows 10’u bırakmak istemiyor.
Windows Krizi”ndeki Seçimler ve Sorular
Bu tablo, sadece bir işletim sistemi destek sonu olayı değil; küresel ölçekte güvenlik riski, e-atık yükü ve teknoloji borcu yaratan karmaşık bir krizi işaret ediyor. Eğer siz hâlâ Windows 10 kullanıyorsanız, birkaç soru üzerinde düşünmek önemli:
-
Bu cihaz gerçekten yükseltmeye uygun mu? Yoksa ESU gibi geçici çözümlerle mi idare edeceksiniz?
-
Eski bir cihazı daha uzun süre kullanmanın çevresel ve güvenlik maliyeti ne kadar?
-
Yeni bir bilgisayara yatırım yapmak daha güvenli ve uzun vadeli bir çözüm mü olur?
Ayrıca, eski cihazlarınızı bırakıp geçerken çevresel yükü de azaltmak için e-atık konusunda bilinçli kararlar almak önemli. Yeni cihaz almadan önce yükseltme, ikinci el değerlendirme ya da bütçe dostu çözümleri değerlendirmek — çevresel etkinizin azaltılması açısından kritik.
Sonuç olarak, “Windows Krizi” hâlâ devam ediyor. 1 milyar cihaz hâlâ Windows 10’a bağımlı durumda; bu da milyonlarca kullanıcıyı ve kurumu belirsiz bir döneme itiyor. Sizce bu çok sayıda cihaz güvenlik ve çevresel riskleri göze alarak hâlâ Windows 10’ta kalmalı mı? Yoksa geçiş için adım atmak daha mantıklı mı?

